Ameliyatsız İç Varis Tedavisi : Varis derken ne anlatmak istiyoruz. Öncelikle bu konu hakkında fikir birliğine varmamız gerekmektedir. Varis aslen damar yetmezliğine bağlı olarak toplardamar içerisindeki kanın geriye doğru kaçış gösterip, bacaklarda göllenmesi sonucunda kas yapılar arası ve cilt altında gözle görülür kırmızı, mor renkte genişlemiş toplardamarlara verdiğimiz isimdir. Fakat gerek toplumda gerekse de hekimler arasında varis denildiği zaman; akla toplardamar yetmezliği gelir.
Varis Nedir?
Şunu bilmemiz gerekiyor; varis izole bir şekilde kendiliğinden oluşabilecek gibi daha çok altta yatan toplardamar yetmezliği ve buna bağlı olarak gelişmiş cilt-cilt altı damarlarının genişlemesi olarak tanımlanabilir. Buradan bakarsak variste iki farklı tedavi yaklaşımı vardır. Birincisi görünür varise neden olan büyük toplardamar tedavisi, ikincisi ise bozulmuş olan toplardamarın yol açtığı gözle görülür varislerin tedavisidir. Toplardamar yetmezliği görünür varislerin kaynağıdır ve öncelikle bu damar yetmezliğinin tedavi edilmesi gerekir.
Varisler genellikle alt ekstremitelerde yüzeyel toplardamar yetmezliklerine bağlı olarak gelişir. Toplardamar yetmezliği tedavisi 100 yılı aşkın süredir bozuk olan toplardamarı yok etme yöntemine dayanır. 2000 li yılların başına kadar tek tedavi yöntemi cerrahi yani ameliyatlardı. 2000 li yılların başlarında varise neden olan toplardamar yetmezliklerinin tedavisinde yeni yöntem geliştirilmiştir. İlk kez 2002 yılında girişimsel radyologlar tarafından damar içi lazer tedavisi tanımlanmış ve damar tedavi probları üretilmiştir. Bu tarihten sonra iç varis diye tanımladığımız toplardamar yetmezliklerinin tedavisinde ameliyatların yerini hızlı bir şekilde yeni tedavi yöntemleri almaya başlamıştır. Daha sonra damar içi radyo frekans yöntemi geliştirilerek benzer şekilde lazer yöntemi gibi ikinci bir ameliyatsız iç varis tedavisi yöntemi geliştirilmiştir. Ameliyatsız iç varis tedavisinde en son olarak ta 2010 lu yılların başında; sıvı embolizan ajan dediğimiz damar içi yapıştırıcılar kullanılmaya başlanarak varise neden olan damar yetmezlikleri tedavi edilmiştir.
Günümüzde bacaklarda varise neden olan damar yetmezlikleri, nadir bazı merkezler dışında tamamen modern yöntemler olan yakma ve yapıştırma teknikleri ile yapılmaktadır. Termal ablasyon dediğiniz yakma yöntemleri (lazer ve radyofrekans) ve damar içi yapıştırıcıları olarak tanımladığımız sıvı embolizanların ameliyatlara birçok üstünlükleri vardır. Ameliyatsız iç varis tedavisinde yakma ve yapıştırma yöntemlerinin avantajları öncelikle konforlu olmaları, iyileşme sürelerinin kısa olması ve başarı oranlarının ameliyatlardan çok yüksek olmasıdır. Bu nedenlerle günümüzde son derece nadir bir takım seçilmiş vakalar dışında varise neden olan toplardamar yetmezlikleri ameliyatsız yöntemlerle yapılmalıdır.
Ameliyatsız İç Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ameliyatsız iç varis tedavisinde ısı ile yakma yöntemleri olan damar içi Lazer ve RF yöntemleri birbirine çok benzer şekilde diz altı bölgeden bozuk toplar damar içine girilerek tümesans anestezi yardımıyla (bir çeşit geniş lokal anestezi uygulaması) damar yukardan aşağı yakılır. Son derece güvenli bu yöntemde genelde birkaç günlük istirahat önerilir. Ameliyatsız iç varis tedavisinde uygulanan diğer yöntem olan yapıştırıcı veya sıvı embolizan yöntemde ise lokal olarak uyuşturulan diz altı bölgeden bozuk damar içine bir kateterle girilip yukardan aşağıya damarın yapıştırılması prensibine dayanır. Yapıştırıcı yöntemi daha konforlu olup hasta ağrı hissetmez ve genelde istirahat gerektirmez.
Varis tedavisinde ikinci aşama ise; damar yetmezliğin sebep olduğu hem kozmetik hem de sağlık problemi yaratan görünür varislerin tedavisidir. Bacakta görünür varislerin tedavisi son on yıla kadar büyük oranda mikro kesilerle varis pakelerin çıkarılması yöntemine dayanırken, günümüzde çok büyük ağırlıkla herhangi bir keseye gerek duymayan içi enjeksiyonlar yöntemi ile yapılmaktadır. Skleroterapi dediğimiz damar içi enjeksiyonlar için dünyada birçok preparat geliştirilmiş olmakla birlikte ülkemizde “lauromacrogol” etken maddesini içeren ürün kullanılmaktadır. Sıvı haldeki bu ürün enjektörler yardımıyla köpük haline getirilerek büyük görünür varislerin içerisine enjekte edildiği zaman köpük skleroterapi, daha küçük damarları ise direk sıvı olarak enjekte zaman sıvı skleroterapi olarak adlandırılmaktadır. Bu yöntemlerle görünür varisler ameliyatsız olarak yok edilebilmektedir.
Bunların dışında bacak veya vücudun diğer bölgelerinde ki ince kırmızı renkli örümcek ağa tarzında varisler için yüzer lazer uygulamaları geliştirilmiştir. Fakat yüzeyel lazer uygulamaları henüz istediğimiz etkinlikte sonuç verememektedir.
Özetleyecek olursak varisler genellikle bacaklarda gözükür. Görünür varislerin sebebi genellikle bacaklarda yüzeyel toplardamar yetmezlikleridir. Varis hastalıklarında tedavi öncelikle genişleyerek bozulup yetmezlik gösteren bacak toplardamarların yok edilmesi ile başlar. Bozulmuş olan bacak damarların yok edilmesi herhangi bir eksiklik yaratmaz. Aksine görevini yapamadığından dolayı gerek kozmetik gerekse de medikal problemler hızla düzelmeye başlar. İç varis damar yetmezliği tedavisinden sonra görünen varislerin ameliyatsız tedavisi gerçekleştirilir.
Görünür varislerin tedavisi ise temel de iki şekilde gerçekleştirilmekte olup bunlar mikro iğneler yardımıyla yapılan skleroterapiler ve yüzeyel lazer uygulamalarıdır. Görünür varis tedavilerinde dünyada hala en etkili yöntem sıvı veya köpek formunda yapılmış iğneli skleroterapilerdir.